Motivasyonun İç Dünyası

Merhabalar, 

Yepyeni bir yazı ile uzun bir aradan sonra sizlerleyim. Bugün yayına aldığımız yazımız motivasyon ve iç dünyamızda bizi eyleme iten dürtülerimizdir. 

Motivasyon kavramı insan organizmasını davranışa iten, bu davranışların şiddet ve enerji düzeyini tayin eden, davranışlara belirli bir yön veren ve devamını sağlayan çeşitli iç ve dış sebepleri ve bunların işleyiş mekanizmalarını içermektedir.

Yaptığımız davranışların hangilerinin motive edilmiş, hangilerinin edilmemiş olduğuna karar vermek her zaman pek kolay olmamakla beraber motive edilmiş bir davranıştaki hareketler diğerlerine oranla daha organize olmuş, daha yönlendirilmiş bir şekilde cereyan eder. Bu davranışların yapılışındaki canlılık, sarf edilen enerji, değişmeye, dağılmaya karşı olan direnci, devam süreleri vs. bize bu davranışların  motive edildiklerini gösterir. Yani motivasyon hedefe yönelik bir davranış dizisini başlatan, yönlendiren, devamını sağlayan ve durduran bir davranışlar dizisidir.

Çalışma hayatında bir bireyin iş performansı; yetenek, çevre faktörleri ve motivasyonunun bir fonksiyonu olarak ifade edilebilir. Bu doğrultuda yüksek düzeyde bir verim elde etmek isteyen bir kişi işini yapmayı istemeli, bu işi yapmaya yeteneği olmalı ve işi yapabilmek için gerekli hammadde ve makineye sahip olmalıdır. Bunlardan birinin olmaması durumunda verimlilik olumsuz yönde etkilenecektir. Dolayısıyla yöneticinin görevlerinden biri söz konusu faktörlerin eksiksiz olarak sağlanmasına çalışmaktır. Bir olay gerçekleşirken koşullanmış bir konu üzerine ön görü yapılabilir ve hedefine yüzde 50 olarak başarı ile yaklaşırken kişi birincil motivasyon yani kararlılık ile devam edecektir. Alacağımız her çıktı bu evrede olmasa da olur dediğimiz üzerini tamamlamadığımız bir işe imza attıracaktır. Aslında günümüz dünyasında da liderlerin seçim ile geldikleri vaat verilen, planlanmış ancak tamamlanamamış süreçlerini örnek gösterebiliriz. Rekabet, süreci hızlandıran ve motivasyonu içten içe körükleyen bir ateş gibidir. Çatışmaların, beyin fırtınalarının, sonu ne olursa olsun bu iş ile alınacak her çıktının verimli olmayacağını bile bile üzerine gitmektir. İş ve yaşam döngümüzde plan ve programlarımız motive etmemektedir. Bu iş üzerine yapılan her eylem bireyselde bir başarı gerektireceğinden kişi kendi motivasyon kaynağını oluşturma gereği duyar. 



Motivasyon bir motiv etkisiyle eyleme geçme sürecine verilen addır. Yani motivasyon süreci bireyin bir amaca yönelmesi ya da harekete geçilmesi anlamına gelmektedir. Her bireyin sürekli olarak tatmin etmeye çalıştığı bazı gereksinimleri vardır. Bu ihtiyaçların ortaya çıkmasıyla birlikte motivasyon süreci de başlamaktadır. Gerek fizyolojik gerekse de psikolojik olsun gereksinimler bireyleri belirli davranışlarda bulunmaya itmektedir. Motivasyon süreci her zaman doyumla noktalanmayabilmektedir. Bireyin doyuma ulaşmaması durumunda ise boşluk hissedilmesi söz konusu olacaktır. Bu boşluk dengeyi bozmakta ve gerilime neden olmaktadır. Bu gerilim çalışan kişinin veriminde düşmelere, ilişkilerde çatışmalara, isteksizliğe ve saldırganlığa yol açabilmektedir.
Unutma!
Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar.


Yorumlar